Bilimsel Harikalar: 016 – Penguenin fedakarlığı –Mükemmel baba
- İslami Konular
- /
- Bilimsel Harikalar
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Penguen nerede yaşar?
Güney Kutbu (Antarktika) dünyanın en soğuk bölgesidir. Orada kış mevsimi altı ay sürer. Böyle zor şartlarda bir bebeği büyütmek hayal edilmesi zor bir fedakarlık gerektirir.
Penguenler büyük buluşmanın olacağı yere doğru yolculuğa çıkarlar. Bu yolculuk haftalarca sürer, kat ettikleri yol ise yüz kilometreden fazladır.
Gördüğünüz gibi bu yolu yürüyerek, sürünerek tamamlıyorlar. Yol boyunca bazen yürürler, bazen de karınlarının üzerinde kayarak devam ederler. Ve hepsi mucizevi bir şekilde aynı yöne doğru ilerlerler.
Bu yolculuğun sonunda binlerce penguen hayret verici bir şekilde belirli bir yerde buluşacak.
Bu buluşmanın çok büyük bir hedefi var. Çünkü o buluşma yerinde büyük bir buluşma olacak, bu mekânda penguenler yavrularını dünyaya getirecekler. Bu meşakkatli yolculuk aslında penguenlerin karşılaştıkları zorlukların ve fedakârlıkların başlangıcıdır. Asıl zorluk dişi yumurtladıktan sonra başlar. Çünkü yumurtlamadan kısa bir süre sonra kış bastıracaktır. 
Kış mevsiminde bölgedeki sıcaklık sıfırın altında elli dereceye kadar düşer. Bunun yanında soğuğa saatte yüz kilometre hızla yağan kar ve tipi eşlik eder.
Yumurtlama, yumurtaları koruma ve kuluçka yolları:
Çok ilginç bir şekilde dişi penguenler yumurtalarını erkek penguenlere bırakarak denize geri dönerler. 
Dişiler yavru yumurtadan çıktıktan sonraki dönem için avlanmak üzere denize giderler. Ve kuluçka görevi de fedakâr erkeklere bırakılır. Böylece binlerce penguen sıfırın altında elli derecede toplanır. Erkek penguen yumurtayı bacaklarının üzerine koyar, üzerini de kürküyle kapatır. Çünkü eğer yumurta yere düşerse içindeki yavru hemen ölür. İşte bu hayvanın yaptığı fedakarlık hayal gücünün sınırlarını aşıyor.
Bu penguenler dört ay boyunca hiç beslenmezler ve yumurtalarını bir an bile yere bırakmazlar. Özel bir yürüyüşleri vardır. Çünkü bacaklarının üzerinde yumurtaları taşırlar. Kürkleri yumurtaların üzerinde örtülüdür. Bu yüzden de hep ayakta dururlar.
Sıfırın altında elli derecede yumurtalarını korumak için ne yer ne de içerler. Rüzgarın hızı yüz kilometredir. Rüzgar aynı zamanda soğuk ve karı da beraberinde getirir.
Penguenlerin hayatta karşılaştıkları zorluklar:
Penguenler bu sert rüzgarlardan korunmak için halka şeklinde sıra olurlar. Kış boyunca yapabildikleri tek şey sabretmektir.
Dört ay sonra bahar yeniden gelir.
Sonunda yumurtalar çatlar. Güney kutbunda çiçekler belirir ve yumurtalar çatlamaya başlar. Ve yavrular dünyaya gözlerini açarlar. Halen babalarının ayaklarının üzerindedirler. Çünkü onları soğuktan koruyacak yağ tabakaları henüz oluşmamıştır.
Garip olan şu ki, yavrunun beslendiği ilk şey babasının kursağında dört aydır depolanan gıdadır. Aynı zamanda babanın da buna çok ihtiyacı var ama o yavrusunu kendisine tercih ediyor.
Bu bize çocuk yetiştirme konusunda da bilgiler veriyor.
Ve dişiler artık karaya dönerler. Zira dört aydır denizde yavruları için avlanıyorlardı. Bu süre içerisinde dişiler o geniş denizden sahile çıkarlar ve bir şey yapmadan beklemezler. Yavrularına götürmek için sürekli kursaklarında gıda depolarlar.
Aylardır açlığa sabreden erkek penguenler dişilerin dönmesi ile hemen denize koşarlar. Erkekler dönüşümlü olarak denize inerler. Dört aydır aç kalmışlardır. Doyduktan sonra yuvaya geri döner ve annelerle birlikte yavrularını büyütmeye devam ederler. Kısa bir süre sonra yavru penguen büyür. Annesinin boyutuna yaklaşır. Sonunda fedakar babalarıyla gezebilecek boyuta ulaşırlar.
Baba penguen yavruları için dört ay boyunca yemek yemez. Yumurtalar yere düşmesin diye sürekli ayakta durur.
Gökler ve yerler hakkında tefekkür etmenin amacı:
Gökler ve yeryüzü hakkında tefekkür etmek Allah’ı tanımaya giden en kısa yol, Allah’a ulaşmak için gireceğimiz en geniş kapıdır.
Çünkü bu bizi Allah’ın azameti ile karşı karşıya getirir.
إِنَّ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ لَآيَاتٍ لِأُولِي الْأَلْبَابِ * الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللَّهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلَى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذَا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
﴾ Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır. Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler (ve şöyle derler:) “Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru! ﴿
Akıl konusuna gelmiştik, işte akıl Allah’ı tanımanın bir aracıdır.
Kaynak:
Televizyon programları / Suriye Uydu Kanalı – İman ahlaktır – Bölüm:16 – Kulluk görevinin unsurları: Akıl – Sağlam akıl sahih nakille birdir – Erkek penguenin yavrusu için fedakarlığı
